İCRA TAKİBİNDE ÖDEME EMRİNE İTİRAZ
Borçlunun borcunu her hangi bir sebeple yerine getirmemesi halinde alacalının bu borcu devlet gücü ile tahsil etmek üzere İcra Müdürlükleri nezdinde başlattığı takiptir. Türk hukuk sisteminde alacaklılara tanınan bu hak, kanunda üç bölümden oluşmaktadır:
- İlamlı İcra Takibi
- Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip
- İlamsız İcra Takibi
- Genel Haciz Yoluyla Takip
- Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip
- Kiralanan Taşınmazların Tahliyesine Özgü Haciz Yoluyla Takip
İlamlı İcra Takibinde, alacaklının elinde borçluya karşı mahkemeden alınmış bir ilam bulunmaktadır. Alacaklı bu ilam ile birlikte İcra Müdürlüğüne başvurarak ilamlı icra takibini borçluya karşı başlatabilir.
Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip, alacaklarını rehin ile garanti altına alan kişilerin başvuracağı bir takip çeşididir. Bu icra takip türünde, haciz safhası yoktur. Rehnedilen mal; icra dairesi tarafından satılır ve satış bedeli alacaklıya ödenir. Rehinli malın satışından elde edilen bedel alacağı karşılamaya yetmez ise alacaklı kalan bedel için ilamlı ya da ilamsız icra takibi yoluna başvurma hakkına sahiptir.
İLAMSIZ İCRA TAKİBİ
İlamsız icra takibi, herhangi bir mahkeme kararına dayanmayan; para borcu, teminat ya da diğer alacaklar için İcra Dairesinde yapılan icra takibidir. İlamsız icra takibinde bulunulması için alacaklının elinde herhangi bir belge olması şart değildir. İlamsız icra takipleri, taraflar arasında yetki sözleşmesi yok ise yetkili yerde açılması gerekmektedir.
- Genel Haciz Yoluyla Takip: Elinde kambiyo senedi (çek, senet, poliçe) veya ilam (mahkeme kararı) olmayan alacaklı, alacağı ipotek ya da rehinle de temin edilmemişse, icra müdürlüğüne giderek genel haciz yoluyla takip başlatabilir. İcra takibi başlatabilmek için takip talebine alacağın varlığını ispat eden bir belge eklemek zorunlu değildir.
Alacaklı icra dairesine gelerek başlattığı icra takibinde icra müdürlüğü tarafından ödeme emri borçlunun adresine gönderilir.
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZ EDİLMESİ HALİNDE;
Ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren borçlu 7 (yedi) gün içinde ödeme emrini gönderen icra dairesine ya da bulunduğunuz yerdeki adliyenin İcra Muhabere Bürolarına giderek borcun tamamına veya bir kısmına, faiz oranına, faiz türüne ve borcun tüm ferilerine itiraz edebilirsiniz. Örneğin ayın 10. günü tebliğ alınan bir ödeme emri için son itiraz günü aynı ayın 17. günüdür. Yedi günlük itiraz süresi kesin süre olup daha sonra yapılan itirazlar süresinde olmadığından işleme alınmayacak, reddedilecek ve takibin devamına karar verilecektir.
Borçlu, 7 günlük yasal süre içinde itiraz dilekçesinde böyle bir borcun hiç olmadığı, olduğu ama sona erdiği, ödeme emrinde belirtilen miktarda olmadığı, zamanaşımına uğradığı, henüz vadesinin gelmediği, şarta bağlı olduğu gibi sebeplerle itiraz edebilir. Borçlu itirazında mutlaka bir sebep bildirmek zorunda değildir. Ancak bildirmiş ise bu itiraz sebepleri ile bağlı olup bunları daha sonra değiştiremediği gibi başka bir itiraz sebebi de ekleyemez.
Ödeme emrine yapılan itiraz ile takip kendiliğinden durur. İtiraz edilmesi halinde alacaklı, ya itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davası açma yoluna gidebilir. Borçlu, haksız yere itiraz etmesi halinde %20 oranında icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilecektir. Ayrıca açıla dava sebebiyle ortaya çıkan yargılama giderleri ve vekalet ücreti de borçluya yükletilecektir.
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZ EDİLMEMESİ HALİNDE;
Borçlu yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmediği takdirde takip kesinleşir. Bu durumda alacaklı borçlunun malvarlığına veya malvarlığı bulunmadığı takdirde maaşının belirli bir oranına haciz işlemi yaparak alacağını tahsil etme imkanı bulacaktır.
7 (yedi) günlük yasal süre içinde itiraz etmeyen borçlu, bu süre içerisinde ya borcu ödemeli ya da mal beyanında bulunmalıdır. Süresi içerisinde borcunu ödeyen borçluya karşı artık icra takibine devam edilemez.
Borçlu, borcunu ödemez ve 7 günlük yasal süre içerisinde mal beyanında bulunmaz veya gerçeğe aykırı mal beyanında bulunması halinde alacaklının şikayeti ile cezalandırılabilir.
- BORÇLUNUN İTİRAZ İÇİN 7 GÜNLÜK SÜREYİ KAÇIRMASI HALİNDE;
İİK’ya göre borçlu kusuru olmaksızın bir engel sebebiyle süresinde ödeme emrine itiraz edemezse, bu itirazını sonradan yapabilir. Buna “gecikmiş itiraz” denir.
Gecikmiş itiraz ise engelin ortadan kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine yapılmalıdır.
- Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip : Alacaklının bu takip yoluna başvurabilmesi için alacağının Kambiyo Senetlerine bağlanmış olması gerekmektedir. Kambiyo Senetleri ise Türk Ticaret Kanununda düzenlenen ÇEK, POLİÇE ve BONO’dur.
Alacaklının Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz yoluyla başlattığı icra takibinde icra müdürlüğü tarafından hazırlanan ödeme emri borçluya gönderilir. Ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği günden itibaren 5 gün içerisinde ya borcu ödemeli ya da itiraz etmelidir.
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZ EDİLMESİ HALİNDE;
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip halinde ise ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 (beş) gün içerisinde itiraz edilmelidir. Ödeme emrine saymış olduğumuz süreler içerisinde itiraz edilmemesi halinde takip kesinleşir ve borç kabul edilmiş sayılır. Mücbir sebeple itiraz edilememesi sebebiyle takibin kesinleşmesi halinde mücbir sebep veya etkisi ortadan kalktıktan sonra 3 (üç) gün içerisinde itiraz edilebilir.
- İMZAYA İTİRAZ HALİNDE;
Borçlunun takibe konu olan kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi imzaya itirazdır. Borçlu kambiyo senedindeki imzayı inkar ediyorsa ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesinde imzaya itiraz etmek zorundadır aksi takdirde senet üzerindeki imza borçluya ait sayılır. Borçlu, imzaya itiraz dilekçesinde icra mahkemesinden tedbir talep edebilir.
İmzaya itiraz ile sadece satışı durdurur, diğer icra takip işlemleri yapılmaya devam eder. Mallarının haczedilmesini önlemek isteyen borçlunun icra mahkemesinden itirazının kabul edildiğine dair karar getirmesi gerekmektedir.
İcra mahkemesi imzanın borçluya ait olmadığı kanısına varırsa itirazın kabulüne karar verir ve takip durur. Bu halde alacaklı genel hükümlere göre dava açabilir.
İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar verirse ve alacaklı senedi takibe koymakta kötüniyetli veya ağır kusurlu ise; alacaklıyı takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa dava sonuçlanıncaya kadar para cezasının tahsili ertelenir; alacaklı bu davayı kazanırsa para cezası kalkar.
İcra mahkemesi kambiyo senedi üzerindeki imzanın borçluya ait olduğuna karar verirse ve itiraz ile takip durmuşsa; itirazın reddi ile birlikte borçlu takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere inkar tazminatına ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa tazminatın tahsili dava sonuçlanıncaya kadar ertelenir; borçlu bu davayı kazanırsa aleyhine hükmedilen tazminat kalkar.
Borca itiraz incelemesi duruşmalı olarak yapılır. İcra mahkemesi borçlunun itiraz dilekçesinde ek olarak verdiği belgelerden borcun itfa edildiği, ertelendiği veya senet metinden alacağın zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı ya da icra dairesinin yetkisiz olduğuna kanaat getirirse duruşmadan önce icra takibinin geçici, olarak durdurulmasına karar verebilir. Bu karar ihtiyati tedbir niteliğindedir ve esasın incelenmesine engel olmaz. Geçici durdurma kararı esas incelemesi bitinceye kadar devam eder. İcra mahkemesi borçlunun itirazının reddine karar verirse alacaklı kararın kesinleşmesini beklemeden haciz talep edebilir.
Borçlu itiraz dilekçesinde gösterdiği sebeplerle bağlıdır ancak ilk duruşmada senet metninden anlaşılabilen itiraz sebeplerini ileri sürebilir.
İlk duruşmada zamanaşımını ileri sürmeyen borçlu daha sonra alacaklının muvafakati olmadıkça borcun zamanaşımına uğradığını söyleyemez.
- Kiralanan Taşınmazların Tahliyesine Özgü Haciz Yoluyla Takip
Kiracı ödeme günü gelen kirayı ödemezse, kiraya veren, kiracıya karşı bir ilamsız tahliye takibi yaparak, kiranın ödenmesini ve kiracının tahliyesini talep edebilir. Burada amaç hem bir para alacağına kavuşma hem de kiralanan taşınmazın tahliyesinin sağlanmasıdır.
Bu takipte kiraya verenin yerleşim yeri icra dairesi de yetkilidir. Kiralanan taşınmazın bulunduğu yer icra dairesi de yetkilidir.
Bu takip yolu; kira sözleşmesi ile kiralanmış taşınmazlar içindir. Eğer ortada bir kira sözleşmesi yoksa yahut kira sözleşmesinin süresi bitmişse bu icra takip yoluna başvurulamaz. Borçlu kiracı, kendisine gönderilen ödeme emrine 7(yedi) gün içinde itiraz edebilir. İtiraz etmezse takip kesinleşir.
Ödemek için verilen süresi ise ödeme emrinin kiracıya tebliğ edilmesinden itibaren 30 gündür. 30 gün geçmesinden itibaren alacaklı haciz ile birlikte tahliye de isteyebilir. Bu tahliyeyi ödeme süresinin bitiminden itibaren 6(altı) ay içinde İcra Mahkemesinden isteyebilir. İcra Mahkemesinin kararı üst mahkemeye taşınabilir.
Kiracı ödeme emri kendisine ulaştığında iki hususa itiraz edebilir; ilki kira sözleşmesinin kendisine itiraz edebilir, yani; kira sözleşmesinin olmadığını, kira sözleşmesini imza etmediğini, mevcut imzanın kendisine ait olmadığını iddia eder, ikinci husus ise kira sözleşmesinin dışındaki itirazlardır, yani; kiranın daha az olduğunu, kira borcunun ödendiğini, kira borcunun vadesinin gelmediğini, kiralananı tahliye ettiğini vs. iddia edebilir. Ancak itirazın haksız bulunması halinde alacaklı %20 icra inkar tazminatı talep edebilir.
İtirazın kaldırılmasını ve tahliye isteme süresi 6(altı) aydır. Eğer kiraya veren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını talep etmezse, bir daha aynı kira alacağından dolayı ilamsız tahliye takibi yapamaz. Bu itirazın kaldırılması davasında yetkili ve görevli mahkeme ise; itirazın yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu yer icra mahkemesidir.
Kiracı, yalnızca imzayı inkar etmişse, alacaklı kiraya veren İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Sulh Hukuk Mahkemesinde kira alacağının ödenmesi ve tahliye istemli dava açabilir.